Isı kayıpları, nemden sonra konut binalarının en büyük düşmanıdır. Özellikle enerji tasarruflu evlerde ve pasif inşaat kriterlerini karşılayan evlerde yeterli ısı yalıtımı şarttır. Yalıtım çalışmalarının doğru yapılması kadar doğru sistemin seçilmesi de önemlidir. Son yıllarda önem kazanan bir teknoloji ise poliüretan köpük kullanılarak yapılan sprey izolasyondur.
PUR köpük olarak bilinen poliüretan, poliolün izosiyanatla birleştirilmesiyle elde edilen yüksek sınıf bir polimerdir. Poliüretan köpük, özel köpük makinelerinin kullanımı sayesinde doğrudan şantiyede üretilmektedir. Değişken parametreleri nedeniyle poliüretan sistemlerin birçok versiyonu mevcuttur, bu da PUR köpüğü tüm yüzeyler için evrensel bir ısı yalıtım malzemesi haline getirir. Piyasada bulunan poliüretan köpükler açık hücreli ve kapalı hücreli köpükler olarak ikiye ayrılabilir. Açık hücreli köpük, yüksek termal performansa sahiptir ve hafif, buhar geçirgen bir sünger yapısına sahiptir. Mineral yüne alternatif olarak çalışır, ayrıca elastiktir, bu da onu zamanla şekil değiştirebilen yapılar ve malzemeler (örneğin ahşap) için mükemmel bir malzeme haline getirir. Kapalı hücreli poliüretan köpükler ise su direncinin yüksek olması nedeniyle özellikle neme maruz kalan mekanlarda yalıtım malzemesi olarak önerilmektedir. XPS polistirene benzer özellikler sağlayan mikroskobik, kapalı kabarcıklardan oluşan bir yapıya sahiptirler. Malzemenin hafifliği ile birleşen mükemmel ısı yalıtım parametreleri, kapalı hücreli PUR köpüğü dış ısı yalıtımı için mükemmel kılar. Artık poliüretan köpük ve uygulamalarına aşina olduğumuza göre, bu yalıtım sistemini seçmenin en önemli avantajlarını tartışmaya değer. 5’ten fazla var, ancak aşağıdakiler kesinlikle özel ilgiyi hak ediyor.
Enerji verimliliğinin arttırılması sadece ısı yalıtımı olmayan binalar için değil, halihazırda yalıtımlı olan binalar için de geçerli olabilir. Hafifliği ve mükemmel yapışması nedeniyle, PUR köpük genellikle eski sistemin üzerine (örneğin polistiren) uygulanan ek bir yalıtım katmanı sağlamak için kullanılır. Poliüretan yoğun genleşmeye maruz kaldığı için üç katmanlı duvarların ısı yalıtımı için de mükemmeldir, tüm boşlukları hassas bir şekilde doldurur ve ısı köprülerinin oluşumunu engeller.
Hem mineral yün hem de poliüretan köpük, yüksek derecede buhar geçirgenliğine sahip malzemelerdir. Ancak PUR köpüğün yüne göre avantajı, suyu emmemesi, dolayısıyla neme karşı çok daha dayanıklı olmasıdır. Bu nedenle poliüretan sistemi, ısı yalıtımının kalitesini, yapı malzemelerinin durumunu, sağlığımızı ve yaşam konforumuzu etkileyen her türlü mantar, küf ve diğer mikroorganizmalar için olumsuz bir ortam oluşturur.
Poliüretan köpüğün etkinliği aynı zamanda onu hemen hemen her yüzeyi yalıtmak için kullanabilmenizden kaynaklanmaktadır. Beton, ahşap, metal, sac, polistren – poliüretan köpük bu malzemelerin her birine mükemmel şekilde yapışır. Özellikleri sayesinde çatı katları ve çatı arası eğimleri için en etkili ısı yalıtım sistemidir. Polistiren veya yünün doğru uygulanmasının mümkün olmadığı yerler de dahil olmak üzere tüm köşe ve yarıklara sıkı ve tam bir şekilde nüfuz eder.
Geleneksel yalıtım malzemeleri yerine poliüretan sistemi tercih etmek aynı zamanda zamandan da büyük tasarruf sağlar. Örneğin kalifiye bir işçi ekibi bir günde 1000 m 2 ‘lik bir çatının yalıtımını yapabilmektedir.
PUR köpüğün ısı yalıtkanı yapısı diğer malzemelere göre uygun ısıl parametreleri sağlayacak kadar çok daha ince bir tabaka oluşturur. Bu avantaj, temel sorunlardan birinin sınırlı kullanılabilir alan olduğu çatı katı sahipleri tarafından takdir edilecektir.
Yünün ısıl iletkenliği 0,044 – 0,034, polistirenin ise 0,040’ın biraz altında iken, PUR köpükte bu değer 0,022’ye kadar düşebilmektedir. Bu, poliüretanın piyasada mevcut tüm sistemler arasında en etkili ısı yalıtkanı olduğu anlamına gelir. Poliüretan kullanımıyla ısı yalıtımı hem insanlar hem hayvanlar hem de doğal çevre için tamamen güvenlidir. PUR köpük alerjik reaksiyonlara neden olmaz ve toz kaldırmaz. Aynı zamanda böcekler, kemirgenler veya diğer zararlılar için çekici olmayan bir ortam oluşturmakta ve dayanıklılığının 50 yıla kadar olduğu tahmin edilmektedir.
