Farmasötik çözücüler

İlaç endüstrisinde çözücüler, ekstraksiyon ve saflaştırmadan kristalizasyon ve formülasyona kadar ilaç üretiminin hemen hemen her aşamasında temel rol oynayan sıvılardır. İlaç çözücülerinin kalitesi ve saflığı, nihai tıbbi ürünün güvenliğini, etkinliğini ve tutarlılığını doğrudan etkiler.

İlaç ürünlerindeki çözücülerin özellikleri ve işlevleri

İlaç endüstrisi, küresel ekonominin stratejik bir sektörüdür. Her aşamada kalite ve etkinliği ön planda tutan, en sıkı düzenlemelere sahip sistemlerden biridir.

İlaç endüstrisinde kullanılan çözücüler özel gerekliliklere tabidir. Yüksek saflık, toksik olmama ve kararlılık, performansları için temel öneme sahiptir. Önemli faktörlerden biri çözünürlükleridir. Bu, büyük ölçüde çözücünün ve çözünen maddenin "benzer benzeri çözer" ilkesiyle tanımlanan kimyasal uyumluluğuna bağlıdır. Uçuculuk, yani hızlı buharlaşma kabiliyeti de aynı derecede önemlidir. Kalıntı maddelerin varlığını sınırlamak önemlidir çünkü ilaç ürünlerindeki çözücü kalıntıları en aza indirilmelidir.

İlaç çözücüleri üç ana alanda kullanılır:

– İlaç formülasyonu – farmasötik çözücüler, emülsiyonların, şurupların, merhemlerin, oral ve enteral solüsyonların, jellerin, göz damlalarının vb. önemli bileşenleridir.

– API sentezi – Aktif farmasötik bileşenlerin etkili sentezi çoğu durumda çok aşamalı ve karmaşık bir süreçtir. Farmasötik çözücünün türü ve kalitesi kritik bir parametre olabilir.

– Ekstraksiyon – Ekstraksiyon işlemleri, farmasötik formülasyonları sentez kalıntılarından arındırmak için tasarlanmıştır. Tipik olarak, sıvı-sıvı ayrımı organik ve inorganik fraksiyonlar arasında gerçekleşir. Ekstraksiyon ayrıca, örneğin doğal hammaddelerden aktif maddeleri izole etmek için de kullanılır.

– Kristalizasyon – İlaç endüstrisinde, aktif ilaç bileşenlerini (API) saflaştırmak ve fiziksel ve kimyasal özelliklerini kontrol etmek için kullanılır.

– Yardımcı maddeler – İlaç preparatlarında kullanılan bazı çözücüler, nihai ürünün bileşenleridir ve uzaklaştırılmaları gerekmez. Genellikle seyreltici veya çözücü görevi görürler; özellikle de suyun kullanılamadığı sıvı ve yarı katı formdaki ilaçlarda.

İlaç endüstrisinde kullanılan çözücü türleri

Eczacılıkta kullanılan çözücüler birçok şekilde sınıflandırılabilir. Temel gruplar polar ve apolar çözücülerdir. Ayrıca organik ve inorganik çözücüler arasında da ayrım yaparız. Sınıflandırma ayrıca çözünürlük, toksisite, fiziksel özellikler (kaynama noktası, yoğunluk vb.) ve kararlılığa göre de yapılabilir.

İlaç endüstrisinde kullanılan çözücülerin listesi uzundur. Eczacılıkta en büyük öneme sahip bileşik grupları aşağıda listelenmiştir:

Su , çok yönlü ve dengeli bir çözücüdür. Toksik değildir, yanıcı değildir ve yaygın olarak bulunur. Ancak, eczacılıkta tek başına sıklıkla tercih edilmez. Birçok işlem ve formülasyonda organik çözücüler ve su karışımı kullanılır.

Alkoller ve glikoller – organik çözücüler – ilaç endüstrisinde son derece önemli bir rol oynar. Bunlar arasında, yapılarında bir hidroksil grubu bulunan alkoller ve glikoller (polihidroksi alkoller) öne çıkar. Su ve tüm organik çözücülerle çok iyi karışırlar. Özellikleri, özellikle hidrofilik veya orta derecede lipofilik olanlar olmak üzere çok çeşitli maddeleri çözmelerine olanak tanır.

Klorlu Türevler – Klorlu çözücüler, ilaç endüstrisi de dahil olmak üzere çeşitli endüstrilerde hâlâ kullanılmaktadır. Örnek olarak, antibiyotik ve steroid gibi ilaç ürünlerinde kullanılan diklorometan verilebilir. Klorlu türevler çok yönlü maddelerdir. Bunlara örnek olarak, hidrokarbon türevleri olan klor bazlı bileşikler ve sıvı formdaki saf klor verilebilir.

Hidrokarbonlar – tüm çözücüler arasında en yüksek çözünürlüğe sahip olan, kimyasal yapısı aromatik altı üyeli benzen halkası veya hidrokarbon zincirlerine dayanan bileşiklerdir. İlaçların sentezinde ve saflaştırılmasında çözücü olarak kullanılırlar.

İnorganik asitler – Kimya endüstrisinin birçok sektöründe, hem organik hem de inorganik diğer kimyasalların sentezinde hammadde olarak kullanılırlar. Ayrıca eczacılıkta, belirli proseslerde diğer çözücülerin etkisini desteklerler veya bitmiş formülasyonların bileşenleridirler.

Yeşil çözücüler

Küresel solvent pazarı, endüstriyel ve tüketici sektörlerinden gelen taleple sürekli büyüyor. Artan çevre bilinci, biyolojik olarak parçalanabilen ve yenilenebilir hammaddelere dayalı çevre dostu solventlerin geliştirilmesini teşvik ediyor. Bunlara yeşil solventler denir.

Yeşil çözücüler sürdürülebilir bir çözüm sunmakta ve ilaç, tarım ve malzeme üretimi gibi sektörlerde uygulanabilir alternatifler olarak giderek daha popüler hale gelmektedir. Bu çevre dostu alternatifler sayesinde endüstri, kirliliği önemli ölçüde azaltabilir, kaynakları koruyabilir ve küresel hedeflere ulaşarak daha temiz, daha sağlıklı ve daha sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunabilir. İlaç preparatlarında kullanılan çözücüler, sıkı gerekliliklere tabi bileşikler olduğundan, bunların biyolojik olarak parçalanabilir eşdeğerleriyle değiştirilmesi her zaman mümkün değildir. Ancak, çevre dostu üretim teknolojilerinden elde edilen veya yenilenebilir enerji kullanılarak üretilen hammaddeleri seçme olanağı, çevreyi koruma yolunda önemli bir adımdır.

PCC Group’un teklifi

PCC Grubu, kimyasalların tedarik ve dağıtımında tanınmış ve son derece güvenilir bir ortak olup, sektörün temel ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Geniş ürün yelpazesi, ilaç endüstrisinde kullanılan çözücüleri de içermektedir. GREENLINE ürün serisi özel ilgiyi hak etmektedir.